DİĞER
"Bu gibi kitapları okurken ayrılıkları çarçabuk fark etmek ilk anda belki de içgüdüsel olarak insanın kapıldığı bir şey, oysa önemli olan benzerlikler. Kendimizi başkalarından ayrıldığımız noktalar üzerinden var etmekle benzerliği öne çıkararak var etmek arasında önemli bir fark var."
“Erkek egemenliğinin yapıları çok sağlamdır zaten, o yüzden feminist mücadele bu kadar zorludur. Öte yandan feminizmin yapabildiklerini görünce, surda gedik(ler) açmanın zevkine varabilirsiniz! İradenin iyimserliği bu değilse nedir?”
"Öykülerdeki kişilerin çoğu, hayli tanıdık gelebilecek bir dünyadan sesleniyor, hikâyelerini oradan anlatıyor görünseler de, bu tanıdık dünya içerisinde farklı olmayı, böyle algılanıp dışlanmayı göze almış kişiler. Bu 'dışlama/dışlanma' meselesinde kimin etkin, kimin edilgin olduğu o kadar da belirgin değil çoğu zaman."
Türkiye’de devlet-doğa rabıtasında karşımıza çıkan olgu, emekçilerin ve doğa haklarının yerine, neoliberal politikaların ve çıkar-rant odaklarının yerleştirildiği, iktidar sistemini destekleyen ve pekiştiren bir yerel yönetim pratiğinin hâkim olduğudur...
Orhan Kemal Cengiz: Türkiye’nin bir gün tümüyle geçmişiyle yüzleşmesini, bu ülkenin sayısız mağdurlarının haklarını teslim etmesini diliyorum. Herkesin eşit ve özgür olduğu, gerçek bir demokrasi hayal ediyorum…
Saray sanatçılarının soluk resmi, hidayet romanlarındaki değişim, TRT 2, hayaller, dindar nesil, çocuk kitapları, değişen Türk dizileri, ihtiraslar, bienaller, festivaller ve kültürel iktidar...
On yedi yıllık iktidar, eğitim sistemindeki türlü değişikliklerle “İdeal Türk Çocuğu”na bambaşka bir anlayış kazandırdı: dindar nesil...
Gözde Kazaz ve İlksen Mavituna’nın hazırladığı Bu Ülkeden Gitmek adlı kitap, sayılarla ifade edilen göç olgusuna kişisel yaşanmışlıklar üzerinden baktıkları spesifik bir çalışma
Haydar Ergülen, şimdiye dek çeşitli şiir atölyelerinde birlikte çalıştığı öğrencileriyle birlikte yepyeni ve özel bir etkinliğe imza attı. Ayşecan Kurtay'ın küratörlüğündeki Şiirin Seyri sergisi Aralık boyunca devam edecek
Ayşe Düzkan: “İnsan, umut eden hayvan değildir. Her zaman umut etmesek de olur. Umuda çok anlam yüklendiğini düşünüyorum ve çok da umutlu olduğumu söyleyemem tabii…”
Celâl Üster: Sanat servislerini bir lüks olarak gören gazeteler, gündemin yoğunlaştığı durumlarda kültür sayfalarına “ilk kurtulunması gereken safralar” olarak bakar
Yekta Kopan: Bu roman okuruna; “Ey okur! Bu, senin de her gün yaşadığın, algıladığın, tepki verdiğin, vermediğin, düşündüğün, düşünmediğin ya da kendini bu şekilde pozisyonlandırdığın sıradan bir gün!” diyor
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık